İsmailçebizade Hacı Osman Efendi,
Sürmeneli (Araklı) Azizağa’nın oğludur. İsmailçebizadeler’i bölgelerinde temsil
eden yirminci yüzyılın en popüler siması. Kişilik olarak, alçak gönüllü, çok
cömert, insanlara hep yardımcı olan bir karakter.
Bölgede seferberlik olarak bilinen
Rus İşgali (1916) yıllarını bilenler, yaşayanlar onun ne derece bir yürek
olduğunun tanığıdır. Muhacir halkın yollarda çektiği cefaya bir telgrafla
derman olduğu, kısa bir süre sonra telgrafı alan Sultan Reşat gereken yiyecek
ve diğer ihtiyaçlar için emir vermesinden sonra yöre halkı rahat ve huzur
içerisinde yaşadığını o yılların güzel bir anısı olarak anlatırlar. Merhum Hacı
Osman Efendi, anasının Of’tan, (Sarıalizadeler’den) olması nedeniyle medrese
tahsilini orada yapmıştır. Bu nedenle çocukluğunun bir bölümü de orada
geçmiştir. Evlilik çağına gelince, Of’taki dayısının kızı Miyase Hatun ile
evlenir. Oğlu Ömer Ağa, Miyase Hatun’dan olan tek çocuğudur. Ömer ismi de, Hacı
Osman Efendi’nin eşinin dede ismidir. Hacı Osman Efendi, üç hanımla daha evlilik yapmıştır. Hepsinden çocukları vardır.
Ayrıca, Hacca gittiği yılda yolda İzmirli bir hatunla nikah kıyar. Ondan tek bir oğlu olmuştur. İzmir'de annesiyle yaşamıştır ve 80 yaşlarında orada vefat etmiştir. Babasını maalesef hiç görmemiştir. Hacı Osman
Efendi, 1877 yılından itibaren, 15 yıl kadar Sürmene kazası idare meclisinde
baş aza olarak görevde bulunmuştur. Enver Paşa’nın, Teşkilat-ı Mahsusa’yı tesisinden
sonra Hacı Osman Efendi bölgesinde, Teşkilat-ı Mahsusa’nın öndeki isimleri arasındadır.
Uzun süre Trabzon Başkanı (Kahya) Yahya Efendi ile irtibat halinde olmuştur. Ta
ki Milli Mücadele’nin başlaması, Enver’in asıl gayesinin anlaşılması sonucu bu
beraberlik biter. Hacı Osman Efendi, Atatürk’ü tanımıştır artık. Onun, Yüce
Allah tarafından bu milleti kurtarmak için görevlendirildiğini görmüştür.
Çünkü, Hacı Osman Efendi çok zeki ve akıllı bir insandı.
Mustafa Kemal’e katılır, sunduğumuz
belgelerde görüldüğü gibi Sürmene’de Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurar. (Of’ta
da kayınbiraderi Sarıalizade Ömer Ağa, aynı cemiyetin başkanıydı.) Milli
Mücadeleyi bölgesinde başlatır. Atatürk’ün emrinde çalışır… Eski arkadaşı
(Kahya) Yahya’nın öldürülmesi olayı, Mustafa Suphi’nin ve arkadaşlarının
öldürülmesi, Hafız Mehmet Bey’in Enver Paşa ile olan yazışmalarından hep
haberdar olduğu bilinir. Rahmetlinin oğlu Ömer Ağa da buna benzer hizmetlerde
bulunmuştu. Sürmene'yi ilgilendiren, bu olayların dışında bir hadise oldu (1919 yılının sonlarında). Büyük insan
Mustafa Kemal, Türk’ü ölümlerden, yok olmaktan kurtarmakla meşgulken, Hart’ta
İngiliz ajanı Rawlinson’un bir elemanı olan (Şeyh) Eşref adındaki kişi, Hacı
Osman Efendi’nin bir yakınını da elde etmeyi başararak, Rawlinson’un gözüne
iyice girer. Ayrıca Sürmene’den 10’a yakın kişi daha tanıdık komşu, eş-dost
suçlular arasındaydı. Bu kişilerin, ne İngilizlerden ne Rawlinson’dan ne de
Rawlinson’un elemanı olan Eşref’ten haberleri yoktu. Bunlar Eşref’i gerçek Şeyh
ve Allah yolunda cihad eden bir mümin olarak görüyorlardı. Onun için, Eşref’e
maddi yardımda da bulunmuşlardı. Eşref’in ortadan kaldırılması emri ajan
Rawlinson’a gelince, Rawlinson, Eşref’i imha etme planını uyguladı. Eşref,
artık Türk İnzibat kuvvetlerinin ona müdahale etmesini sağladı, çarpışma sonucu
suçluların birçoğu Eşref’le birlikte öldü. Sürmene’den bu hadiseye katılanları, Hacı Osman Efendi, rahmetli Kazım Karabekir
Paşa’ya anlatarak hepsinin affedilmesini sağladı. Merhum Kazım Karabekir Paşa, zaten bu insanların suçsuz olduğunu, Rawlinson'un tuzağına cehaletlerinden düştüklerini gayet iyi biliyordu. Belki, Kazım Karabekir Paşa'nın yerinde başka bir paşa olsaydı bu insanların akibeti başka türlü olabilirdi. Hepsini rahmetle anıyoruz.
Nur içinde yatsın Hacı Osman Efendi ve ebediyete göçmüş tüm yakınları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder